23 Ağustos 2011 Salı

Nerelerdeyiz acep :)

Temmuz ayini es gecmisiz, agustos da neredeyse sonlanmak uzere, peki bizler neler yapiyoruz?

Hande R. - Bayram tatili oncesi islere bogulmus durumda, aradigimiz kisiye su anda ulasamiyoruz, gecici olarak servisdisi
Hande D. - Yeni evine tasindi, hala yerlesme cabalari icinde, hazirlanmasi gereken bir misafiri de var :P
Zeynep Ç. - İsini askiya aldi, yazlikci modunda takiliyor, dusunuyor oyleyse var...
Halenur F. - Bunca zamandir bulundugu Kazdaglarinda oksijen komasina girmek uzere diye tahmin ediliyor :)

Durum ozeti budur, simdilik bu kadar :)

14 Haziran 2011 Salı

Zeynep ve Buyuk Aski Guns'n Roses


Sene 1992...Z+Hx3 formulunun olustugu zamanlar buyuk bir askin da temellerinin atildigi sene...Yani bendeniz Z.Ç'nin Guns'n Roses sevdasinin basladigi sene...

Eylul 1991'de cikan Use Your Illusion 1-2 albumlerini 1992 senesinde kesfetmemle hayatima giren ve hala bikmadan usanmadan dinlememe-izlememe neden olan grup...Kardesimle beraber paylastigimiz odada egemenligimi ilan edip dort bir yani GNR posterleriyle donatmama,ilk kovboy cizmemi almama ve yaz kis usanmadan giymeme, sirf Axl giyiyor diye uzun arayislar sonunda buldugum oduncu gomlegine dunya para verdirtmeme (Ne yazik ki buldugum gomlek Ralph Lauren'di!), 15 yasinda Londra'da gittigim yaz okulundan firsat buldukca parami her turlu GNR materyaline yatirmama ki Londra bir cennetti bunun icin, yurtdisindan konser kasetleri buldurtup getirmeme, o kasetleri senelerce bikmadan usanmadan seyretmeme, Axl ve Slash'in dovmeleri var diye kalemle dort bir yanima dovmeler cizmeme, ve o zamandan kalma arzularla su anda vucudumda bulunan 5 dovmeyi yaptirmama,GNR hakkinda haber bulmak icin gobegimi catlatmama, sirf GNR cikar diye ananemlere gittigimde onlarda MTV cikiyor diye gunun buyuk kismini tv karsisinda klip bekleyerek gecirmeme, Axl ve Slash'i kapsayan sanal bir hayal alemi kurmama neden olan anarsist grup....

Sene 1993....Flash haber...Ben askimin doruklarindayken GNR İstanbul'a konser vermeye gelecek haberi bomba gibi dustu...Ben kanatlanmis ucuyorum, gel gor ki nasil gidecegim? Grup uyelerimi kandirmaya calisiyorum ama onlara GNR bir anlam ifade etmiyor, bir umit H.D.'yi kandiririm diye beklerken ondan da umdugum sonuc cikmiyor...Cikis yolu ailemden 24 Mayis'taki dogumgunumde bana hediye olarak GNR konser bileti almalarini istemek...

26 Mayis 1993...Olumsuzlesecek bir tarih...Ayrica anne-kiz olarak zor paylasilacak bir ani...Cunku kimseden yuz bulamayan ben sonunda GNR konserine annemle gittim!! Annem de malum kizinin bu sevdasina temkinli yaklasip "aman kizim sanatist seylere karismasin" diye bakarken ayni zamanda GNR'a cok asikar....Neyse ki o da 36 yasinda o zaman (benden sadece 4 yas buyuk), halden az da olsa anliyor :) Tuttuk yolu ana kiz İnonu'ye gittik, baktim annem de ufaktan moda girmis halde..Ve beklenen an, "It's So Easy" ile sahneye cikan GNR, mest olan Zeynep, zamanla tempo tutmaya basladigini fark ettigim annem ve konuyla tamamen tezat sekilde Hilton'un lobisinde bizim konserden cikmamizi bekleyen baba kardes!! Konser bitmek uzereyken annemin israrlariyla ciktik...Fakat tam ciktigimizda GNR'in bis yaparak Paradise City'i calmaya basladigini duydugum anda pisman oldum, konserin kalan kismini Hilton'dan dinlemek durumunda kalsam da sorun degildi...Hayaller gercek olmustu, GNR dunya gozuyle izlenmisti...Mutluydum, gururluydum, haz doluydum, sevincten gozlerim dolmustu, heyecanim hic dinmemisti....

GNR benim icin cok sey demek...Hala da oyle...Ustunden 19 sene gecmesine ragmen bir Patience, bir Estranged, bir Don't Cry, bir Coma, bir Civil War, bir Sweet Child,bir Welcome to the Jungle o zaman ne hissettiriyorsa simdi hala ayni seyleri hissettirebiliyor...Birtek Axl ve Slash kafamdaki erkek imajini cok da fazla etkilemedigi icin su anda mutesekkirim :)))Ha dovme olayinda etki gecmemis olabilir evet itiraf ediyorum!

Son soz olarak 90'larda hersey cok baskaydi...90'larda gencligini yasamis insanlar olarak simdiki tuketim cilginliginda yetismek zorunda olan cocuklara bazen ne yazik ki cok uzuluyorum cunku onlar bizler gibi herseyi bu derece "gercek" yasayamayacaklar gibi geliyor...

GNR FOREVER

Z.Ç

13 Haziran 2011 Pazartesi

Dostlugumuz - By Z.Ç.


Yuzeysel iliskilerin kol gezdigi, sahteliklerle dolu, cikarlar ugruna herseyin yapilabildigi, "canim" lafinin ucuzlastirildigi, kendilerine "havali" roller secerek onlari oynamaya calisan oyuncu cakmasi insanlarla dolu bu dunyada "gercek dost" sahibi insanlar olarak o kadar sansliyiz ki..."Koklu" olan herseyin sonradan birseylere sahip olan insanlar tarafindan hinc alircasina itinayla yok edilmeye calisildigi bu donemde sahip oldugumuz sey gercekten cok kiymetli...

Bu blog fikrinin cikmasinda da aslinda bu kiymetli buldugumuz seyin katkisi buyuk....

Bizler 20 senelik "dostuz"....32 yasina gelip "20 senelik dostum var" diyebilmek bile cok buyuk bir ayricalik....Ha hic mi anlasmazliklar yasamadik? Hic mi kavga etmedik? :))) Hic mi gorusmeme raddesine gelmedik? Birbirimizi hic mi elestirmedik? :)) Kapilari hic mi carpmadik? :)) Hic mi yaka silkmedik? :)) Hic mi baskalarina kosup yabanci kollarda teselli aramadik? :)))))) Elbette bunlar da yasandi...Sonucta dostluk da bir iliski bicimi degil mi? Bence hayatta her iliskiyi yasama ve krizle karsilastiginda onu yonetme seklin sana verilen temellerde gizli...Biz de karsilastigimiz her krizde ne olursa olsun bu temellerin yararini fazlasiyla gorduk....Birbirimizin hakkinda her ne soylersek yuzune de onu soyleyebilme cesaretine her zaman sahip olduk...Zaten bu yuzden yikilmaz kaleleriz....Bu yuzden bunca senedir beraberiz...Yeri geldiginde birbirini en sert sekilde elestirebilen, yeri geldiginde de herkese karsi kenetlenip kalkan olabilen bir dostluga sahibiz....Firtinalar bize viz gelir tiris gider, biz yine sulari durultmasini bilir huzurumuzu beraberce buluruz.

Hatirlasaniza kizlar, Ciragan'daki mezuniyet yemeginde neredeyse sadece bizlerin anne babalari vardi...O zaman sahsen ben bir turlu orada ne isleri oldugunu anlayamamistim!!! Ama zaman gectikce, belki de olgunlastikca aslinda varligini her zaman arkamizda hissettigimiz, her kosulda bizi koruyan kollayan benzer ailelere sahip oldugumuz icin ne kadar sansli oldugumuzu goruyorum....Hele de hayatta bunca "anne-baba" enkazi haline gelmis insanla karsi karsiya kalinca gercekten hepimiz adina sukrediyorum...

İnsallah ilerde cocuklarimizin da bizler gibi dostluklari olur ve bir omur boyu bunun keyfini surdurebilme sansina sahip olurlar....Cunku ailen disinda her kosulda yaninda olacak insanlarin varligini hissetmek bile bu cetin hayat sartlarinda insanin icini guvenle dolduran itici bir guc....

Z.Ç.

Zeynep - Hande D. ilk bulusma :)

Beginning #2 / BY HANDE DINC ;(Kod adi H.D)
1992 Eylul'u, okulun ilk gunu, heyecanla sinifa girerim ve de ilk gozume kestirdigim bos siraya dogru yonelirim... Sirada oturan uzun sacli, gozluklu kisi bundan memnun olmaz cunku o baska birini ister yanina (sanirim Gokceyi istiyodun di mi?) ben umursamaz bir tavirla yanina otururum... bana ters ters bakmaya devam eder, sorularima tek kelimeli cevap vermeye baslar ama ben yilmam, beni istemeyen bu kisiyi sorularimla ve yorumlarimla taciz etmeye devam ederim...

Ilk haftanin sonunda zorla arkadaslik kurmaya calistigim bu kisinin tatil fotograflarina bakip, yorum yapmaya ve terapide bulunmaya baslamistim ve bu sadece baslangicti.... :))))

Z.Ç'nin GOZUYLE
Evet o uzun sacli, gozluklu ve Gokce'yle sira arkadasi olmayi planlayan bendim, fakat aniden yanima oturan bu esmer uzun sacli ek konti arkadas gerilmeme neden olmustu! Pardon da nereden cikmisti yani boyle aniden?!?! Puskurtmeye calistim fakat bir umursamaz haller ki sormayin...Sanki senelerdir sira arkadasim!! Sonunda azimli cikan o oldu, benim soguk-uyuz tavirlarimi itinali ugraslarla puskurttu ve o gunden sonra hayatima Kemik Torbasi olarak girdi, bir daha da cikmadi...İyiki israrla yanima oturmussun H.D the kemik torbasi :))

11 Haziran 2011 Cumartesi

Kankigillerin hikayesinin baslangici

Sene 1987...Ozel Isık Lisesi Ayazaga'da yeni bir kampus kurmustur. O zamanlar kus ucmaz kervan gecmez Maslak yollarinin ilk kurbanlari Halenur ve Zeynep'tir...Uzak mesafe uzmani olacaklari daha o zamandan belli olan bu ikili Ozel Isık Ilkokulu'nda ayni kampuste farkli siniflarda okumustur. Yollari Isik'in ortaokulunda kesisir.


Orta 2. sinifa geldiklerinde "ek konti" diye tabir ettikleri yeni isiklilar aralarina katilacaktir. Once temkinli yaklastiklari bu "yeni gelenlerle" sonradan bu derece kaynasabileceklerine pek ihtimal vermemislerdir. Ek konti olan Handelerle kaynasmaya baslamalariyla "Z+Hx3" formulunun temelleri atilmistir....

Hikayemiz boyle baslar!

Isik'in koridorlarinda, amfilerinde, tuvaletlerinde, kantininde, cola makinasinin yaninda, bahcede kuytu koselerde, anaokulu binasinin merdiven altinda, spor salonunda, soyunma odalarinda gecen zamanlarin turlu hikayeleriyle birlikte okul disinda paylastiklarimizi da ortaya yavas yavas dokme vaktidir ;)

İyi eglenceler!!

Hamama giren terler ;)


Yagmurlu bir İstanbul sabahinda hamam keyfi...

Sabah kalkıp da yağmurun toprakla birleştiği kokuda uyanıp, o kokuyu içine çekip yeni bir güne şükretmenin dayanılmaz hafifliği....Hele böyle başlanan bir günün devamında hamama gidip herşeyden arınarak çıkmak paha biçilemez....

H.R ve Z.Ç olarak hamam kültürüne sahip insanlar değiliz. H.R çocukken hamama birkaç kez zorla götürülen ve bu nedenle kafasında değişik flashback'leri olan biri olarak konuya önyargılı yaklaşıyordu. Z.Ç ise "sıcak basan", yaşadığı tahammülsüz sauna tecrübelerinden sonra her türlü buharlı sıcak ortamdan koşarak kaçan biri olarak konuyla tamamen alakasızdı. Hamam Z.Ç için sadece Mehmet Günsür ve Alessandro Gassman'ın oynadığı filmden ibaretti :)

Sonunda Halil (H.R'nin kardeşi görünümlü abisi)çok fena kanımıza girdi. Türlü vaadlerle bizi kandırmayı başardı ve gözümüzü karartıp soluğu 1640 yılında Kösem Sultan tarafından yaptırılan Çinili Hamam'da aldık.

Hamam cahili iki tip olarak sudan çıkmış balığa dönmüş şekilde içeri girdik. Karşılama komitesi gözümüzü fazlasıyla korkuttu. Fakat peştemallerimizi kuşanıp moda bürününce ve kurnanın başına oturunca herşeyi koyverdik gitti.... Ter atarken soğuk suyla kendimizi dengelemeye çalıştıktan sonra göbek taşının etkisi altına girdik. İşte o noktada devreye giren tontiş teyzelerimiz bizi kese ve köpük masajı manyağı yaptı. Bu noktada H.R masaj gözdesi Kamilla'nın, Z.Ç de Gözde'nin pabucunu dama atıvermiş oldu! Üzgünüzzzz :P

Doğal detoksla gelen huşu dolu dakikalar sayesinde bütün negatiflikleri göbek taşında bırakarak huzur içerisinde Çinili Hamam'ı terk ettik. Önümüzdeki ay başka bir hamamda daha tecrübeli olarak arz-ı endam etmeye kararlıyız.

Buradan Şehzademiz Halilimize teşekkürü bir borç biliriz. Sultanların sana kurban olsun ;)

Z.Ç'den not: Halilim sana helal olsun walla beni bile kandırdın ;)

10 Haziran 2011 Cuma

Buyrun kankigilleri taniyalim

Hakkimizda tanitici ufak detaylar:

Once kimlik bilgilerimizi olusturalim :) Buyukten kucuge :)
Zeynep: 24.05.1979 - O bir ikizler
Hande D.: 15.06.1979 - O da bir ikizler
Hande R.: 25.06.1979 - O bir yengec
Halenur: 16.10.1979 - O bir terazi

Medeni hal tablomuz da asagidaki gibidir:
Halenur Figen (Huner) - Agustos 2004'te evlendi, koca adi Omer, 2 cocuk annesi ve hatta ikiz o cocuklar! Ata&Berk Mayıs 2010)

Hande Ramazanoglu (Yucedal) - Ocak 2005'te evlendi, koca adi Erhan, 2 cocuk annesi (Efe Kasım 2005 - Defne Mayıs 2008) - evet cocuk yapma hizinda rakip tanimiyor....

Zeynep Cobanoglu (Kukner) - Agustos 2008'de evlendi, koca adi Mete, cocuk yok

Hande Dinc (Jackson) - Offical olarak Nisan 2009'da evlendi, kilise evliligi Kasim 2009, koca adi Chris, cocuk yok


10.06.2011 Saat 20:50....Tam su anda olanlar:

Hande R.: Arkadasinin Arabesque'deki dogumgunu partisi icin yolda

Zeynep: Evde kendine gelip Sena ve Sebnem'in cilgin ev partili dogumgunu kutlamasi icin guc toplamaya calisiyor, ha gayret!

Halenur: Kocasi evde, dogumgunune gelmek istiyor, kafasinda turlu fikirler

Hande D.: Ah be anam New York'ta su an ne yaptigin gercekten merak konusu :)